Danışman ve Hibe Analiz Programı

Danışmanlık ve Hibe Analiz Programı

Menu

Blog

Blog

ASPİR YETİŞTİRİCİLİĞİ

ASPİR TARIMI
(Carthamus tinctorius L.)

Aspir 80-100 cm boylanır. Dikenli ve dikensiz formları vardır. Sarı, Krem, Kırmızı, Beyaz, Turuncu renklerde çiçekler açar. Renkli çiçekleri gıda sanayi ve kumaş boyasında kullanılır. Tohumları %27-33 arasında yağ ihtiva eder. Tohumlarından kaliteli yemeklik yağ elde edilir. Aspir yağı aynı zamanda biyodizel üretimine çok uygundur. Kuraklığa dayanıklı olduğundan Orta Anadolu şartlarına uygun bir bitkidir.

Buğday, Arpa tarımında toprak hazırlığından hasada kadar geçen sürede kullanılan bütün alet ve ekipmanlar aspir tarımında da kullanılabilir.

Toprak Hazırlığı:

Toprak bakımından seçici değildir. Kıraç alanlarda da başarılı şekilde Aspir yetişebilir. Ancak derin verimli tınlı drenaj problemi olmayan su tutma kapasitesi yüksek PH değeri nötr ve nötre yakın topraklarda üstün verim alınır. Toprak hazırlığı olarak, eğer tarla bir önceki bitkiden sonra Aspir ekimine kadar boş bırakılacaksa, tarla sonbaharda veya ilkbaharda pullukla sürülür. 

Ekimden önce ise diskaro veya kazayağı- tırmıkla ekime hazırlanır. Ekimden hemen önce bu işlemlerin yapılması bahar aylarında ortaya çıkacak halaza bitkileri ve yabancı otları yok edeceğinden aspir için temiz bir ortam hazırlanmış olur.

Gübreleme:

İdeal gübreleme toprak tahliline göre yapılır. Toprak tahlilinin yapılamadığı durumlarda kuru şartlarda yetiştirilen aspir için dekara 6-8 kg N karşılığı azotlu gübre ve 4-6 kg P karşılığı fosforlu gübre hesaplanır. Sulu şartlarda azotlu gübre miktarı 12-15 kg/da a kadar çıkarılır. Aspir bitkisi 3,5-4 ay gibi kısa sürede yetişebildiği için, kuru şartlarda gübrelerin tamamı ekimle veya ekimden hemen önce verilir. Sulu şartlarda azotlu gübreyi ekimle birlikte ve sapa kalkma döneminde iki defada vermek uygun olur.

Ekim:

Bölgemizde Aspir ilkbaharda Mart 15-Nisan 15 arası ekim tarihleri arasında ekilir. Ekimden sonra bir iki hafta içeresinde toprak yüzeyinde çıkışlar başlar. 4-5 C toprak sıcaklığında çıkışlar 2-3 haftaya kadar uzayabilir. 15-16 C°’ lerde 7-8 günde çıkışlar görülür. Bitkiler toprağa çıktıktan sonra 15-20 günlük süreyi rozet şeklinde geçirir. Genç bitkiler -7 C soğuklara dayanır. Bazı çeşitlerin -12 C kadar dayandıkları görülmüştür. Rozet döneminden sonra sapa kalkma başlar. Sapa kalkma döneminde don ve soğuklar bitkiye büyük ölçüde zarar verir. Sapa kalktıktan sonra bitki 40-45 C varan sıcaklıklardan zarar görmez.  Bitkinin soğuklara duyarlılığı dikkate alınarak ilkbaharda olabildiğince erken ekimler verimin artmasında etkendir.

Ekim Şekli:

Makinalı tarımda yabancı ot kontrolü için sıra arasının 40-50 cm olması uygundur. Mibzerde ara gözler kapatılarak 40-50 cm kadar ekim aralığı bırakılır.

Çapa masrafından kaçmak için en uygun ekim şekli, 15-20 cm sıra arası olup normal buğday mibzerleri ile rahatlıkla yapılabilir. Yapılan denemelerde bu şekildeki ekimlerden daha yüksek verimler alınmıştır. Bu şekilde sık ekimde dekara 2-3 kg tohumluk kullanılır. 40-50 cm sıra aralığı ekimlerde tohumluk miktarı 1-2 kg arasında değişmektedir. Ekim derinliği 3-4 cm’ dir. 5 cm’ den  daha derine ekim tavsiye edilmez.

Yabancı Ot Kontrolü:

Aspir bitkisi gelişmenin ilk 3-4 haftalık döneminde yabancı otlarla rekabet edemez. Bu nedenle bitkileri yabancı otlardan korumak için ekimden önce tarlanın ot ilacı ile ilaçlanması veya çıkıştan hemen önce tarla yüzeyinin ilaçlanması gerekir.

Bu şekildeki ilaçlamalarda tavsiye edilen ot ilacı (herbisitlerin) etkili madde isimleri şöyledir: Trifluralin, Metolachlor, EPTC, Barbon, Profluralin ve Paraquat. Bunlardan Metolachlor hem ekim öncesi toprağa karıştırılarak hem de ekimden sonra çıkış öncesi toprak yüzeyine uygulanır.  Diğerleri ise, sadece ekim öncesi toprağa karıştırılır.  Çıkış sonrası yabancı otların üzerine “Stomp” maddeli herbisit kullanılabilir.

Bunun yanında, yine çıkış sonrası yabancı otların üzerine uygulanabilecek bazı etkili kimyasallar ve ilaçlar şunlardır. “Sulfonylurea”, “Chlorsulfuron”,(Glean, Telar), “Metsulfuron”(Escort, Ally, Finesse) ve “Thiensulfuron” (Basis, Concert, Pinnacle).

Sulama:

Aspir kurağa dayanıklıdır. Ancak sulama imkanı olan yerlerde sulanırsa önemli derecede verim artışı görülür. Aspir Tarımında en kritik dönemler sapa kalkma dönemi ve çiçeklenme öncesi dönemlerdir. Bu dönemlerde havalar kurak giderse ve toprakta yeterli rutubet yoksa yapılabilecek sulama verimi artırır.

Hasat:

Yaprakların büyük bir bölümünün tamamen kuruduğu, çiçek çanak yapraklarının kahverengiye dönüştüğü, kapsüllerin elle kolaylıkla harmanlanabildiği ve tanelerin beyaz renk aldığı dönem hasadın geldiğinin işaretidir. Buğday, arpa hasadında kullanılan biçerdöverler Aspir hasadında da kullanılabilir. Ancak makinanın uygun şekilde ayarlanması gerekir. Hasat edilen ürünün güvenli şekilde depolanabilmesi için tane neminin % 8-10’u geçmemesi gereklidir.

Sanayide İşlenmesi:

Aspir birinci derecede sanayide yağ üretmek için yetiştirilir. Ayçiçeği işleyen tüm makinalar aspir işlemeye de elverişlidir. Yağ alındıktan sonra geri kalan küspe protein kaynaklı iyi bir hayvan yemidir.

Aspir Tarımının
Ekonomik Olma Durumu

Ülkemizdeki aspir çeşitleri % 27-33 yağ içermektedir.

Yüksek yağ oranlı çeşitlerin elde edilmesi için Eskişehir ve Edirne’deki Araştırma Enstitülerinde ıslah çalışmalarına devam edilmektedir.

Ayçiçeğinde yağ oranı % 50 olan çeşitler mevcuttur. Aspirin de ekonomik olması için yağ oranının mutlaka artırılması gereklidir.

Aspir kurağa ayçiçeğine göre daha dayanıklı olup kuru şartlarda daha iyi yetişebilmektedir.

Aspir yağı kışlık biyodizele uygun olduğundan günümüzde aspir tarımı ayrı bir önem kazanmıştır. Yağan yağışlarla, toprak yapısıyla ve yetiştirme tekniğiyle ilgili olarak aspir verimi dekara 60-200 kg arasında seyretmektedir.

Sulama ile bu verim 300-400 kg’ a kadar çıkmaktadır. Netice itibariyle dekara aspir veriminin buğday veriminin yarısı kadar olduğu görülmektedir.

Çiftçimizin aspir tarımına yönelebilmesi için;

Diğer yağlı bitkilerde olduğu gibi teşvik kapsamına alınması,

Ürünün alım garantisinin olması,

Fiyatının buğdaya göre en az 2 katın üzerinde olması gereklidir.